11 Şubat 2012 Cumartesi

Gündemin hızına yetişemeyen gazetecinin dramı...


Siz sevgili okurlarımız lütfen dikkat! Bu haber ile ilgili gündem o kadar hızlı değişiyor ki siz bu satırları okuduğunuz sırada bu haber eskimiş ve üzerine birçok gelişme yaşanmış olabilir. 

Size öncelikle kısa bir özet geçelim… Her şey KCK soruşturmasını yürüten Özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Sadrettin Sarıkaya’nın PKK’yla yapılan Oslo görüşmeleriyle ilgili MİT Müsteşarı Hakan Fidan, eski MİT Müsteşarı Emre Taner, eski Müsteşar Yardımcısı Afet Güneş, MİT Müsteşar Yardımcıları Yaşar Yıldırım ile Hüseyin Kuzuoğlu’nu ifadeye çağırmasıyla başladı.

Aynı saatlerde Taraf Gazetesi muhabiri Mehmet Baransu kendisini takip eden iki MİT görevlisini polise gözaltına aldırttı. 

Öte yandan hükümet ise savcının MİT’çileri ifadeye çağrısına karşı bir hamle yaparak İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürü Yurt Atayün'ü ve İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Erol Demirhan'ı görevden aldı. Bu tartışmaların üzerine MİT Müsteşarı’nın Başbakan izin vermeden sorgulanamayacağı iddiası ortaya atıldı.  

Ancak, daha önce Erzurum’da bir MİT bölge sorumlusunun tutuklanması hatırlanınca, Hükümet hemen MİT’çileri korumak için bir yeni kanun maddesi üzerine çalışma başlattı.

Savcı Sarıkaya MİT’çi Fidan’ı alamayacağını anlayınca Fidan için Ankara’ya yazı, eski MİT’çiler içinde yakalama kararı çıkarttı.  

Aynı günün sabah saatlerinde ise Hatay, Adana, Ankara ve İstanbul’da MİT’çilerle ilgili operasyon düzenlendi. Adana’da MİT’çi oldukları ve Suriyeli bir subayı Suriye’ye sattıkları iddiasıyla 5 kişi polis tarafından gözaltına alındı.

Aranan MİT’çiler yakalandı soruşturma devam ediyor derken, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin bir açıklama yaparak, ''Şu anda MİT ile ilişiği olmayan, o kaçırma olayına karışmış olmasından sonra yapılan iç değerlendirme ve soruşturma sonucunda teşkilattan ihraç edilmiş, ilişiği kesilmiş bir kişidir” dedi.

Aynı dakika içerisinde ise MİT’çiler hakkında soruşturma açan ve yakalama emri çıkartan Özel Yetkili KCK Savcısı Saadettin Sarıkaya’ya dosyadan el çektirildi. 

Biz bile ne oluyor derken, daha derin bir nefes alamadan İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde görevden alınan İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürü Yurt Atayün'ün Emniyet Genel Müdürlüğü Emniyet Kontrol Komuta Merkezi'ne, İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Erol Demirhan'ın Ankara İstihbarat Daire Başkanlığı emrine, Mart 2011'de görevden alınan Ali Fuat Yılmazer'in ise Ankara Polis Akademisi'ne atandı.

Açıkçası biz bu haberi size böyle vermeyi uygun gördük. Çünkü siz bu haberi okuyana kadar ne değişiklik olduğunu bu satırlardan okuyamayacaksınız.